Konuşma Bozuklukları: Kekemelik

Konuşma Bozuklukları: Kekemelik

kekemelik nedir

Kekemelik; sözcük, hece ve seslerin uzatılması, konuşma akışını etkileyen ve kesen duraksamalar halinde kendini gösteren bir konuşma bozukluğudur. Konuşma akışındaki bozukluk kişinin içinde bulunduğu psikolojik, fiziksel duruma göre değişkenlik gösterebilmektedir. Konuşma akışı çok yavaş veya hızlı olabilir. İlginçtir ki genellikle şarkı söylerken, şiir okurken kekeleme gözlemlenmez. Kekemeliğin çok ağır versiyonlarında tekrarlayan vücut hareketleri (elini masaya vurma, başını sallama) eşlik edebilir.

Kekemelik kaç yaşında başlar?

  • Hastalık genellikle 2-7 yaş arasında başlar. Erkeklerde görülme daha sıktır.
  • 2-3,5 yaşları arasında başlayan kekemelik genellikle geçici olmaktadır.
  • Çocukların belli dönemlerinde düşünce hızı, konuşma hızını geçmektedir. Bu dönemlerde kendilerini yetersiz ifade etmeleri konuşma bozukluğunu ortaya çıkarmaktadır. Bu duruma ”fizyolojik kekemelik” denmektedir.
  • Erken yaşlarda başlayan geçici kekemelikte aile çocuğuna kesinlikle düzgün konuşması için baskı yapmamalı, çocuğun kendi konuşmasına dikkat göstermesi için onu olumlu pekiştireç ile teşvik etmelidir.

Kekemelik oluş nedenleri nelerdir?

Kekemeliğin oluşumunda bir çok etken olabilir. Bazı yayınlarda göre kekeme çocukların ailesinde obsesif-kompulsif kişilik özelliklerine, hatta nevroza rastlanmaktadır. Ailelerin uyguladığı baskıcı yaptırım çocuklarda kekemelik başlatabilmektedir. En önemlisi, kekemeliğin başlamasında ”korku” etkeni büyük rol oynamaktadır. Hastalık genellikle kronik bir gidiş gösterir. Zaman zaman düzelmeler olabilir. Hafif dereceli vakaların %50-%80’i kendiliğinden düzelme gözlemlenir.

kekemelik nedir

Peki ne yapmalıyız?

  • Konuşma tedavisi; konuşma tedavisi uzmanları tarafından, özel konuşma terapileri uygulanır.
  • Çocuk düzgün konuşması için zorlanmamalı, baskı yapılmamalıdır. Konuşması kesilmemeli ve sabırla dinlenmelidir. Çocuğun konuşmasının kesilmesi zaten onda mevcut olan yetersizlik duygusunu pekiştirip, öz saygınlığına zarar verebilmektedir.

Ps: Kitap, internet, sosyal medya vb. yerlerden okuduğunuz verilerle kendinizde herhangi bir hastalığın olup olmadığını kesinlikle bilemezsiniz. Hiçbir hastalığın belirtileri birebir aynı olamaz. Ruhsal bir sorununuz olduğunu düşünüyorsanız Psikolog ve Psikiyatrist sizin için doğru adres olacaktır. Aksi yerlere itibar etmemenizi tavsiye ederim.

Yazar hakkında

Seray Serdar

Haliç Üniversitesi Psikoloji lisans mezunu. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji öğrencisi. İstanbul'da yaşıyor.

Yorum yap