Muz, Güneydoğu Asya’nın tropikal bölgelerinde doğal olarak yetişen bir ağaçsı bitkiye ve bu bitkinin yeşil kabuklu uzun meyvelerine denir. Türkiye’de daha çok Bozyazı ve Anamur arasında yetiştirilmektedir.
Muzla ilgili kafalarda birçok soru var. Muz şeker içeriği yüksek bir meyve bu yüzden çoğu insan zayıflama diyetlerinde kullanma konusunda yanılabiliyorlar, özellikle daha az olgun muzlar daha az şeker içeriğine sahipler ve dirençli nişasta bakımından zenginler. Dirençli nişastalar vücutta çözünür lif gibi hareket ederler, gıdalardaki şekerin vücutta emilimini yavaşlatırlar. Bu sayede kan şekeri dengelenir ve tokluk duygusu kuvvetlenir.
Muzun besin değeri
| 100 g | |
| Kalori | 79 kcal |
| Karbonhidrat | 18,14 g |
| Protein | 0,55 g |
| Yağ | 0,11 g |
| Su | 79,02g |
| Lif | 1,69 g |
| Potasyum (K) | 230mg |
Muzun faydaları nelerdir?
- Yüksek lif içeriği sayesinde tok tutar. Hem çözünür hem de çözünmez lif içerir. Çözünür lif sindirim sistemini düzenler ve daha uzun süre tok kalmamızı sağlar.
- Kalp sağlığını korur. Muzdaki yüksek potasyum içeriği kan basıncını düşürmede kilit noktadır. Ayrıca muzdaki lif kolesterolü düşürücü etki gösterdiği için kardiyovasküler sistem stresini azaltır.
- Sindirimi kolaylaştırır. Önemli miktarda diyet lifi içerirler. Bu diyet lifleri de bağırsaklarda rahatlamayı sağlar, sindirim sistemindeki stresi azaltmaya yardımcı olur ve kabızlığı önlerler.
- Diyabeti kontrol altına alırlar. Dirençli nişasta içeriği sebebiyle kan şekerini kontrol altına alırlar. Gıdadaki şekerin vücutta emilimini yavaşlatırlar.
- Muz yüksek potasyum ve az tuz içerir bu da tansiyonu düzenlemede çok önemli rol oynar.
- Besinlerin güç merkezidirler. Potasyum, kalsiyum, manganez, magnezyum, demir, folat, niasin, riboflavin ve B6 gibi vitamin ve minerallerle yüklüdür. Bu vitamin ve mineraller vücudun işleyişi için çok önemli bir yere sahiptirler.
- Anemi ile mücadelede önemli yere sahiptir. Yüksek demir içeriği sebebiyle anemi sorunu olanlar için çok yardımcı bir besindir. Anemi vücutta yorgunluğa, nefes darlığına ve solgunluğa neden olur hatta muzun astım üzerinde de olumlu yan etkileri olduğu konuşulmaktadır.
Muzun sağlığa faydaları saymakla bitmez. Peki ya zararları olabilir mi? Bir de onlara göz atalım.
Muzun zararları nelerdir?
- Fazla tüketildiği durumlarda kabızlık sebebi olabilmektedir.
- Diğer meyvelerle karşılaştırıldığında kalori bakımından biraz daha yüksek bir meyvedir.
- Muzu soyarken çok derin soymamalı, liflerini yok etmemeliyiz.
- Muzun içerdiği yüksek potasyum sebebiyle, muzun fazla tüketilmesihiperkalemi (vücutta potasyum birikmesi) sebebidir ve kalbe zarar verir, kas güçsüzlüğü, düzensiz kalp ritmi ve geçici felçlere sebep olabilir.
- İçerisindeki Ca ve potasyum diş sağlığına iyi gelirken çok tüketilmesi ve dişlerin fırçalanmaması halinde şeker içeriği nedeniyle dişerde çürümeye sebep olabilir.
- Fazla tüketimi yüksek kalori edeceği için kilo alımına sebep olabilir.
Muzun zararlarının fazla tüketimden kaynaklandığını görmekteyiz ve bir kez daha her şeyin fazlasının zarar olduğunu hatırlamaktayız. Her şeyi dozunda ve doğru tükettiğimizde özellikle sebze ve meyveleri bizler için birer biçilmiş kaftan olduklarını görürüz.
Muzun olgunluk evreleri
Muzun kabuğunun renkleri içeriğini etkiliyor mu? Herkesin kafasını karıştıran bir sorudur. Buyrun hep birlikte inceleyelim.
Yeşil muz
- Düşük şeker ve yüksek dirençli nişasta içeriğine sahiptir. Bu özellikleri kan şekerini ve kolesterolü düzenlemede faydalıdır.
- Şeker hastaları için yeşil muz yemek en tercih edilebilir olanıdır.
- Yeşil muzda olgunlaşmış muza göre daha fazla potasyum içeriği vardır.
- Yıpranan yorgun kasların iyileşmesine de oldukça yardımcıdır.
Sarı muz
- Görüntü bakımından en çok tercih edilenidir.
- Tadı daha tatlı ve olgunlaşmıştır.
- Zengin vitamin, mineral ve antioksidan içerir. Kalp hastalıkları ve başka birçok hastalığa karşı bünyeyi güçlendirir.
Olgun benekli muz
- Görüntü bakımından tercih etmek istemesek de diğer türlerine göre çok daha fazla antikanserojendir.
- Ne kadar benek varsa, TNF isimli antikanser özelliği artıyor.
- Akyuvar bağışıklığını arttırarak bağışıklık sistemini koruyor.
- Kalori ve karbonhidrat oranı yüksektir.
- Glisemik yük bakımından dikkatli tüketilmesi gereken bir besindir.
- Diyabetlilerin ve böbrek yetmezliği olanların porsiyonlarına dikkat ederek tüketmesi gerekir.
Pandemi sürecinde olduğumuz bu zamanlarda meyve tüketmeyi unutmayınız. Tüketilen meyvelerden yüksek vitamin, mineral ve antioksidan aldığımız için bu zor günleri kolayca geçirebilir, bağışıklığımızı güçlendirebiliriz.
Sağlıklı günler dilerim.
