20.yy’ın önemli şairleri arasında yer alan Nazım Hikmet Ran, aslen 20 Kasım 1901 yılında Selanik’te doğmuştur. Ailesi 40 gün için yaş kaybetmesin diye nüfusa 15 Ocak 1902 de kaydettirmişlerdir.
Konsolos bir baba (Hikmet Bey) ve ressam bir annenin (Ayşe Celile Hanım) çocuğu olarak dünyaya gelen Nazım Hikmet Ran, Mekteb-i Sultani (bugünkü Galatasaray Lisesi), ardından Heybeliada Bahriye Mektebine devam etmiştir. Buradan mezun olduktan sonra Hamidiye gemisinde güverte stajyer subayı iken aşırıya kaçan hareketleri nedeniyle ordu ile ilişiği kesilmiştir.
1920 de Milli Mücadeleye katılmak için Anadolu’ya geçmiş ve Bolu’da öğretmenlik yapmıştır. Daha sonra Batum üzerinden Moskova’ya geçerek buarda Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesinde Siyasi Bilimler ve İktisat okumuştur. 1924’de ilk şiir kitabı “28 Kanunisani” yayınlanmış ve sahnelenmiştir.
Aynı yıl Türkiye’ye dönen şair, Aydınlık Dergisinde çalışmaya başlamıştır. O dönem dergide yayınlanan şiir ve yazıları sebebiyle yargılandığı için yeniden Sovyetler Birliğine dönmüştür. 1928 de aftan yararlanarak ülkeye dönerek Resimli Ay dergisinde çalışmaya başladı.
1938 de orduyu ayaklanmaya kışkırtma suçuyla 28 yıl hapis cezasına çarptırılan Nazım Hikmet Ran 12 sene tutuklu kaldıktan sonra 1950 yılında Sovyetler’e geri döndü. 1951 yılında ise Türk vatandaşlığından çıkartıldığı için Polonya vatandaşlığına geçti.
Nazım Hikmet En Güzel Şiirleri
Nazım Hikmet Ran, şairlik hayatına hece ölçüsü ile yazarak başlasa da sonradan serbest ölçüyü benimsemiştir. Şairin önemli bazı şiirleri aşağıdaki gibidir.
- Karlı kayın ormanı
- Ceviz ağacı
- Sen benim sarhoşluğumsun
- Karıma mektup
- Bulut mu olsam
- Dünyayı verelim çocuklara
- Mavi liman
- Piraye için
- Vera’ya
- Bence şimdi sen de herkes gibisin
görsel kaynak: ntv