Günümüzde MR’lar ve X-ışınları, dünyanın dört bir yanındaki birçok doktor tarafından her türlü rahatsızlığı ve hastalığı teşhis etmek için kullanılmaktadır. Ancak eski zamanlarda hızlı teşhis için hangi yöntemlerin kullanıldığını hiç düşünmüş müydünüz? Hastalıkları tespit etmek için ana kaynak olarak yüzü kullanarak semptomları daraltıyorlardı. Çin öğretisine göre “yüz haritalama” adı verilen bu uygulamada yüzün her bir parçası vücuttaki belirli bir organla bağlantılıdır ve hastalıkların tespit edilebilmesi için yüzün her parçası ayrı ayrı analiz edilmelidir. İşte yüzde beliren semptomlarla kaç farklı hastalığın tanısını konulabileceğini sizler için derledik.
1. Aşırı tüylenme
İstenmeyen bölgelerdeki tüyler, kadınların çağlardan beri hoşuna gitmeyen bir durumdur. Özellikle yüzdeki tüyler son derece rahatsız edici olduğundan, kadınlar bu tüyleri almak için çok zaman ve para harcarlar. Aslında sadece görsel olarak hoş görünmeyen bu durumun altında farklı bir sağlık sorunu yatabilir.
Yüz ve vücudun diğer kısımlarındaki koyu ve kalın görünen kıllar, hirsutizm adı verilen bir durumdan kaynaklanıyor olabilir. Bu aşırı tüylenme sorunu erkeklik hormonu ile ilişkili olabileceği gibi ve kalıtsal da olabilir. Bu sorun Akdeniz, Güney Asya ve Orta Doğu kökenli kadınlarda daha çok rastlanılan bir durumdur.
2. Çekik çene
Geri çekilen bir çene genellikle yaşlanma sürecinin bir parçası olarak kabul edilir. Bununla birlikte çene çekilmesi yani retrognati genetiğinizden kaynaklı olabileceği gibi, Pierre Robin sendromu ve küçük bebeklerde bulunan ve solunumlarını bozan Treacher Collins sendromundan da kaynaklanıyor olabilir. Genetik olması dışında sonradan oluşması da mümkündür örneğin aşırı ısırma sonucu dişlerin yanlış hizalanmasından kaynaklı çene geriye çekilebilir, bu tip durumlarda doktorlar çeneyi yerine geri getirmek için diş teli tedavisini önerirler.
3. Soluk ten
Cildin renginin solması nadir görülen bir sorun değildir. Soluk cilt yapısına sahip birçok kişiye anemi kontrolü yaptırmaları önerilir. Ancak, bu durum sanıldığından daha fazla önem gerektirebilir. Solgunluk lokalizeyse yani yüz veya uzuv gibi vücudun belirli bir bölgesindeyse, hemen doktora danışılmalıdır.
Solgunluk, kan akışının azalması, vücuttaki düşük oksijen seviyeleri veya azalmış kırmızı kan hücresi sayısından kaynaklı vücudumuzdaki bazı düşük değerlerden kaynaklı olabileceği gibi güneşe maruz kalmama, donma veya çok düşük tansiyon gibi çevresel faktörlerden de kaynaklanabilir.
4. Çatlamış dudaklar
Özellikle kış aylarında aşırı kuruluk ve dehidrasyon sonucu hepimiz zaman zaman çatlamış dudaklara sahip oluruz. Ancak çatlamış dudaklar düşündüğünüzden daha ciddi bir sağlık sorunu olabilir. Birkaç tedaviye rağmen dudaklarınız düzelmezse, durum daha da ciddi olabilir.
Kalıcı çatlamış dudaklar da keilitis (dudaktaki kronik inflamasyon) kaynaklanabilir. Keilitis, enfeksiyonlar, dehidrasyon, kuru hava, kontakt dermatit, ısırma ve hatta bazı ilaçlar gibi çok çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Yeterli su içme ve nemlendirmeden sonra da eğer düzelmiyorsa kesinlikle doktora danışmalıdır.
5. Benler
Benler, insan vücudunda zararsız oluşumlar olarak kabul edilir. Ancak, vücudunuzda bir benin birdenbire ortaya çıktığını fark ettiğinizde, ona daha yakından bakmanızı tavsiye ederiz. Asimetrik, içinden tüyler çıkan, ilginç bir renge sahip olan veya çapı 6 milimetreden fazla olan bir ben ise mutlaka doktorunuza muayene ettirmelisiniz.
6. Yaralar
Bu yaralar genellikle dudaklarınızın veya burun deliklerinizin etrafında bulunur. Uçuk olarak da adlandırılan bu yaralar genellikle tip 1 herpes virüsünden kaynaklanır. Tedavi edilebilir olsa da, tekrar etme eğilimindedirler. Doktorlara göre, bu virüs sonsuza kadar sizinle kalıyor. Yaralar genellikle kötü beslenme, stres, aşırı yorgunluk veya çok fazla güneşe maruz kalma ile tetikleniyor.
Bu yaralar kendi kendine geçse de, alışılmadık derecede büyükse veya çok sık aralıklarla ortaya çıkıyorsa, doktorunuza danışmanız akıllıca olacaktır.
7. Yüz felci
“Felç” terimi kulağa biraz korkutucu gelebilir, bu yüzden onu biraz açalım. Sadece yüzünüzde meydana geliyorsa ve vücudunuzun geri kalanını normal şekilde hareket ettirebiliyorsanız, bel felci denilen bir durum olabilir. Bundan muzdarip bir kişi genellikle yüzünün bir tarafını hareket ettiremez. Ayrıca çenelerindeki ve kulaklarının arkasındaki ağrıdan da şikayet ederler.
Nedeni tam olarak bilinmiyor olsa da yüz sinirlerinize baskı yapan ve böylece ağrıya ve şişmeye neden olan viral bir reaksiyon tarafından tetiklendiği düşünülüyor. Yüz felci birkaç saat içinde olabileceği gibi bazen birkaç gün içinde yavaş yavaş da ilerleyebilir. Tedavisi ise 3 ila 6 ay aralığında değişiyor.
8. Kuru cilt
Kuru cilt yaygın bir sorundur ve günlük cilt bakım rutiniyle tedavi edilebilir. Mevsimsel bir sorun olabileceği gibi yetersiz nemlendirmeden de kaynaklanabilir. Ancak, tüm kuru ve kırılgan cilt sorunlarını görmezden gelmemelisiniz. Bazıları kötü beslenme, dehidrasyon, hipotiroidizm, ateroskleroz veya diyabetin bir sonucu olabilir.
Cildinizi yeterince nemlendirin ve bol su için. Buna rağmen yüzünüzdeki kuru ciltten hala kurtulamıyorsanız, muhtemelen doktorunuza danışmanızın zamanı gelmiştir.
9. Göz torbaları ve göz çevresinde şişlik
Şişmiş göz torbaları ve şişmiş gözler genellikle uykusuzluk veya geç saatlere kadar uyanık kalma ile ilişkilidir. Düzeltmek için hafif şekerlemeler ve daha sıkı bir uyku programı ile uykunuzu düzene sokmayı deneyin. Sorun devam ederse, altta yatan bir sorun olabilir. Şişliğin sebebi, göz kapaklarınızın altında sıvı birikmesinin bir sonucu olabilir. Bunun nedeni alerjiler, fazla alkol veya yüksek tuz alımı olabilir.
10. Çene hattında ve çevresinde sivilce
Akne, hepimizin bildiği gibi, cilt altındaki yağ birikintilerinden kaynaklanır. Çene ve çevresindeki sivilceler stres, hormonal değişiklikler veya doğum kontrol hapları, antidepresanlar, B vitaminleri vb. bazı ilaçlardan kaynaklanabileceğinden biraz farklıdır.
Bu sivilceler kırmızı ve katı yapıda veya dudakların üzerinde beyaz bir irin topluluğu şeklinde görünebilir. Kadınlarda bu tür sivilceler PKOS (polikistik over sendromu ) belirtisi de olabilir.
11. Donuk ve cansız saçlar
Saçlar yüzün şeklini ve görünümünü oldukça değiştirir. Ancak, sadece birkaçımız güzel, parlak saç tellerine sahip olacak kadar şanslıyız. Kırılgan ve donuk görünen saçlar, zayıf ve dengesiz diyet, dehidrasyon veya kimyasalların neden olduğu hasarın bir göstergesi olabileceği gibi bozulan saç kalitesi de tiroid sorununa işaret edebilir.
12. Alındaki yatay çizgiler
Hepimizin yüzünde yaşımıza bağlı olarak çizgiler ve kırışıklıklar oluşur. Hepimiz onlardan nefret ettiğimizi ve çoğu zaman onlardan kurtulmaya çalıştığımızı kabul edebiliriz. Ancak, size bunların sadece yaşlanma belirtileri olmadığını ve aslında genel fiziksel sağlığınız hakkında çok şey söyleyebileceğini söylesek?
Yüzdeki bu çizgiler özellikle yatay olanları birçok şey ifade edebilir. Ayrıca oluşan bu çizgiler stres çizgileri olarak da adlandırılırlar. Aynı zamanda zayıf bir diyetin ve az sıvı alımının da bir göstergesidir.
kaynak