Plasebo etkisi en kolay tanımıyla, kişinin hastalığının iyileşeceği yönündeki pozitif psikolojisinin ona, pozitif fizyoloji olarak geri dönmesidir. Bir hastalığa nasıl tepki verdiğimiz, tedaviden alacağımız sonuçta etkin rol oynar. İnançlarımız iyileşme yönünde olduğu takdirde karşılığını da aynı sonuçla görmemiz büyük bir olasılıktır.
Plasebo etkisi; aktif görünen ancak aktif olmayan bir tedavi yöntemidir. Fabrizio Benedetti, plasebo etkisi üzerine bir deney yapmıştır. Denek, acıya maruz bırakılmış ve acısı morfinle kontrol altına alınmıştır. Deneyin son zamanlarına doğru ise morfin yerine tuzlu su kullanılmış (bu bilgi denekten gizlenerek) buna rağmen acıların azalmaya devam ettiği gözlemlenmiştir.
Buraya dikkat 🙂 İlaç şirketleri, ilaç denemelerinde meydana gelen sonucun plasebo etkisi olmadığını göstermek için ürünleri şeker tabletlerine karşı test etmek zorundadır. Anksiyete (Kaygı Bozukluğu) tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar plasebodan daha güçlüdür, ama yalnızca hastaya ilacın ne için olduğu söylenirse; başka bir tabirle ilaç plasebo yükseltici olarak iş görmektedir. Bu doğru orantıyla, eğer hasta kişi ne aldığını farkında değilse morfin daha az etkilidir. Sonuçlar “her şey zihinde biter” demez, ancak; çoğu şeyin zihinde bittiğini gözlemlemekteyiz.
Tekrar dikkat 🙂 “Bir hapın rengi bile etkisini değiştirebilir. Uyarıcılar kırmızı renkteyse daha etkilidirler, sakinleştiriciler mavi olduğunda daha fazla işe yararlar.”
Son olarak birkaç veriyi paylaşarak, yazımı noktalamak istiyorum. Henry Beecher tarafından 1955 yılında yayınlanan makaleye göre tedavi sürecinde plasebonun etkisi %35.2 oranındadır. Ayrıca; bağırsak kanserinde etkisi %60, migren %40, depresyon %32-80 arası, kronik yorgunluk %20 şeklindedir. Unutmayın, bir tedavinin sizi iyileştireceğine inanmak bile beyindeki fizyolojik süreçleri harekete geçirmeye yeter.
Muhteşem yazılar ve bilgilendirmeler için sonsuz teşekkürler…
İlginiz için biz teşekkür ederiz.
Tebrikler..