Makyaj yapmak çoğu kadın için vazgeçilmezdir. Aynı zamanda kadınlar için bir zırh ve silah görevini görür. Yapılan araştırmalara göre kadınlar yılın yaklaşık 335 saatini dış görünüşleri için harcarlar. Fakat makyaj yaparken yapılan küçücük bir hata bütün emeğimizin yok olmasına ve güzel görünmeye çalışırken daha yaşlı, çirkin ve dağınık görünmemize sebep olabilir. Ama pişmanlığa zamanımız yok! Yaptığımız hataları ve nasıl düzeltmemiz gerektiğini birlikte inceleyelim.
1. Fondöten
Fondöten kullanırken cildimizi tamamen örtmemeli, doğal cilt tonumuzu vurgulamalıyız. Bu yüzden ten rengimize uygun fondöten seçmeliyiz. Fondöteni uygulamadan önce cildimizi hazırlamamız oldukça önemlidir. Cildimizi iyi
temizlemeli ve nemlendirmeliyiz. Cildimize birden fazla ürün kullanacaksak; ilk olarak kullandığımız fondöten üzerine sabitleyici sprey ya da termal su kullanmalıyız. Bu işlem, makyajımızın daha sağlam olmasını sağlayarak fondötenin üzerine kullandığımız ürünlerin de birbirine karışmasını ve dağılmasını engeller. Fondöten, olgun ciltlerde cildin tüm kusurlarını vurguladığından çok yoğun yapıdaki ürünleri kullanmaktan kaçınmamız gerekir.
2. Kontür
Kontürleme artık bir trend değil. Yine de bundan vazgeçemiyorsak doğru rengi seçmeniz önemlidir. Kullanacağımız renk tonu, cilt tonumuzdan bir ton daha koyu olmalı ve aynı gölgeye sahip olmalıdır. Cildimize uyguladığımız belirgin highlighterlar da artık popüleritesini kaybetmiş durumda. Eğer yine de biraz parlaklık eklemek istiyorsak likit highlighterlar ya da küçük parıltılara sahip pudra formunda bir toz kullanabiliriz. Makyajı her zaman dozunda uygulamayı unutmamalıyız. Kapatıcılar, bronzlaştırıcılar ve kontürleme ürünleri denememiz için harikalar fakat çoğu zaman yüzümüzü çok değiştirmemek en iyisidir.
3. Parıltı
Parıltılı makyajlar bizi olduğumuzdan daha yaşlı gösterebilir ve yaş almadan kaynaklanan kusurları kapatmak yerine bunları daha da belirgin hale getirebilir. Yüzümüze uyguladığımız parlak ve simli yapıdaki malzemeler, cildimizin, çevredeki ışıklardan ya da flaşlardan dolayı fazla parlama yapmasına sebep olabilir ve bu da en güzel fotoğrafımızı bile mahvedebilir. Parlaklığı unutun; hele ki 25 yaşından büyükseniz.
4. Kaşlar
Kaşlarımızı artık ince bir çizgiye sokmak zorunda değiliz. Biraz düzeltmemiz ve şekillendirmemiz oldukça uygun olacaktır. Kaşlarımız çok uzun görünüyor ve gözümüze batıyorsa onları kesmeden güçlü bir kaş sabitleyicisi ile istediğimiz forma sokabiliriz. Sabitleme işlemi, saçlarımızda olduğu gibi kaşlarımızda da şekillendirme için de ideal bir çözümdür. Kaşlar ruh halimizi belirler bu yüzden kaş şeklimizi çok fazla değiştirmememiz önerilir. Kaş rengimiz, saç rengimiz ve makyajımızla uyumlu olmalı ve yüzümüzdeki diğer renklere oranla soluk kalmamalıdır.
Kaşlarımızla sık sık ilgilenmeli ayrıca cildimize de bakım yağları, maskeler ve nemlendiriciler kullanmalıyız. Kuru pul pul olan bir ciltte bütün kaşlar kötü görünecektir. Eğer kaşlarımızdan memnun değilsek bir uzmana başvurarak yüzümüze en uygun kaş şeklini bulabiliriz. Böylece yeni kaşlarımıza nasıl bakmamız gerektiğini de bizimle paylaşacaklardır.
5. Maskara ve göz kalemi
Göz makyajı yapacağımız zaman altına ince bir baz uygulamamız ya da hiç olmazsa toz bir pudra kullanmamız göz makyajımız için bir taban oluşturacaktır. Keskin çizgiler arıyorsak, göz rengimizle aynı renk olan bir farını göz çevremize uygulayabiliriz. Seçtiğimiz göz farı çok pigmentli ve kullandığımız fırça da düz olmalıdır. Göz farını karıştırmadan sadece pigmenti gözümüze dokundurmalıyız. Makyajımızı düzeltmemiz gerekirse bunu kuru pamuk toplarıyla yapmamız daha doğru olacaktır. Göz farı, göz kalemi ve rimel arasında bir denge bulmaya çalışmalıyız aksi takdirde sonuç çok da iç açıcı görünmeyebilir. Ve unutmayalım ki kaliteli bir makyaj, kaliteli ürünler kullanmaktan geçer.
6. Dudak çevresi
Rujun kalıcılığının artması ve kolay dağılmaması için etrafını bir dudak kalemiyle geçmemiz uygun olacaktır. Rujların dudaklarımızdaki ince çizgilere dolmasından şikayetçiysek rujun altına uygun bir baz uygulayarak bu sorunu ortadan kaldırabiliriz. Özellikle 30 yaşın üstündeyseniz, dudak kırışıklarınız daha fazla olacağından bunu kullanmanızda fayda var. Kullandığımız rujların mat veya saten cilalı olması her zaman daha iyi görünmemizi sağlar. İnce sürülen rujların, yoğun ve kalın sürülen rujlara oranla dağılma olasılığı daha azdır. Bu yüzden rujumuzun fazlalığını bir peçeteyi öperek alabiliriz ya da ruju fırça ile uygulayarak en iyi görüntüye sahip olabiliriz.
7. Sıcak trendler
Moda tasarımcıları her sezon onlarca yaratıcı fikir üretiyor. İnsanların hayatına eğlence ve neşe getirmek onların işi. Ancak tüm sahne trendleri gerçek hayatta iyi görünmeyebilir. Çok renkli ve dikkat çekici makyajları dışarıda kullanmadan önce evimizde denememiz öneriliyor. Böylece fazla vaktimiz olmadığı durumlarda, yaptığımız makyajı silip yenisini yapmak ile uğraşmak zorunda kalmayabiliriz. Bazen bu tür tartışmalı moda trendleri gerçek hayata uyarlanabilir oluyor. Örneğin, göz kalemimizin şeklini ve rengini koruyabilir, ancak çizgileri kısaltabiliriz. Bunları deneyerek bizim için en uygun olan makyaj rengini ve tarzını bulabiliriz.
Kaynak: Brightside