Çocuklarda Benlik Saygısını Güçlendirmeye Yönelik Faaliyetler - Maskaraa

Çocuklarda Benlik Saygısını Güçlendirmeye Yönelik Faaliyetler

cocuklarda benlik saygisini guclendirmeye yonelik faaliyetler

Ebeveynler, çocuklarının  gelecekte sorumlu, başarılı ve mutlu yetişkinler olmasını istiyor. Çocukluk çağı onları cesaretlendirmeye başlamak ve sonunda kafalarına koydukları her şeyi başarabilmeleri için gerekli kişilik özelliklerine sahip olmalarını sağlamak için mükemmel bir zaman olacaktır. Ebeveynlerin doğru yaklaşımı ile çocukların benlik saygılarını güçlendirecek kendilerine güvenmelerine ve duygularını yönetmelerine yardımcı olacaktır.

1. “Bana güvenebilirsin” veya “Sana yardım etmek için buradayım”

cocuklarda benlik saygisini guclendirmeye yonelik faaliyetler

Çocukların kendinden şüphe ettiğini veya bir şey yapmak istediğini, ancak bunu yapmaya cesaret edemediklerini gördüğünüzde – ya nasıl yapacaklarını bilmedikleri için ya da korktukları için – onlara şunu hatırlatın: Onlara yardım edebilirsiniz. Size güvenebileceklerini desteğinize ve yardımınıza sahip olduklarını bilmelerini sağlayın. Sadece onların yanında olduğunuzu bilmek, onları denemeye teşvik edecektir. Ayrıca onlara yardım etmek zorunda kalmasanız bile edebileceğiniz güvenini aldıkları zaman bile başarılı olabilirler.

Bu nedenle, çocukların bir sorunları olduğunda ebeveynlerine güvenebileceklerini hissetmeleri hayati derecede önemlidir. Bu tür bir ifade, ebeveynler ve çocuklar arasındaki bağı ve güveni pekiştirmenin yanı sıra çocuklara da çok fazla güvende olma hissi ve özgüven verecektir. Bu ifadeler, “kötü bir şey” olursa, anne ve babanın onları korumak veya onlara yardım etmek için orada olacağını bilerek korkudan kaçınmalarına yardımcı olacaktır.

2. “Seni seviyorum”

Uzmanlar, çocuklara sevginizi davranışlarınızla göstermenin yanı sıra sözlü olarak da göstermenizi tavsiye ediyor. Sevgi göstermek için ebeveynler ve çocuklar arasındaki bağı güçlendirir ve aile iletişimini geliştirir. Çocuklara sevgiyle çevrili hissettikleri için güven ve gönül rahatlığı verir. Benlik saygısını güçlendirir ve kendilerini oldukları gibi sevmelerine ve kabul etmelerine yardımcı olur. Mutlu bir şekilde büyümelerini sağlar, bu mutluluğu tüm çevrelerine iletir ve sağlar. Duygusal zekalarını ve duygularıyla olan ilişkilerini güçlendirir. Sevildiğini hisseden çocuklar olumlu ve iyimserdir. Başkalarına karşı nezaket ve saygı gösterirler.

Bu nedenle, fırsat buldukça çocuklarınıza onları ne kadar sevdiğinizi sarılmalar ve öpücükler arasında söyleme fırsatını yakalayın.

3. “Seni dinliyorum”

cocuklarda benlik saygisini guclendirmeye yonelik faaliyetler

Bu cümle bir öncekiyle yakından bağlantılı, daha sonra bize bir şey söylemek istediklerinde dinlemeye vaktimiz yoksa “ben buradayım” diyemeyiz. Bu tamamen zıt bir mesaj gönderir: “Ben burada değilim”, “Sana ayıracak zamanım yok.” Çocuğunuzun sizinle bir şeyler paylaşmak istediği an, onlara gerçekten orada olduğunuzu göstermenin en iyi zamanıdır.

Yaptığınız şeyi bırakın, sizin sadece birkaç dakikanızı alacak bu davranış, çocuklarınız için, onları umursadığınız ve size güvenebilecekleri anlamına gelecektir. Dikkatle dinleyin, hikayeleriyle dalga geçmeyin veya önemini küçümsemeyin. Sizinle paylaşmak istiyorlarsa, bu onlar için önemli olduğu içindir. Onların sözünü kesmeyin. Fikrinizi belirtmek veya bir şeyler eklemek istiyorsanız, bitene kadar bekleyin.

4. “Özür dilerim”

İnsanlar olarak hepimiz hata yaparız, anne ve baba dahil. Ve çocuklarımıza hatalarını kabul etmeyi ve sorumluluk almayı öğretmenin örnek olarak liderlik etmekten daha iyi bir yolu var mı? En sevdikleri süper kahramanlar olan bizlerin, egomuzu bir kenara bırakıp özür dilediğini gördüklerinde, bunun gerçekten ne kadar önemli olduğunu anlayacaklardır.

Ne zaman bir hata yaptığınızı düşünüyorsanız – sesinizi çok yükseltmek, haksız yere ceza vermek veya çocuklarınıza herhangi bir yönden haksızlık etmek -yaşlarına uygun samimi bir özür dileyin. Nerede yanlış yaptığınızı, bu konuda ne hissettiğinizi ve bundan ne öğrendiğinizi açıklayın ki çocuklarınız da anlayıp uygulayabilsin.

5. “Sana inanıyorum” veya “Sana güveniyorum”

cocuklarda benlik saygisini guclendirmeye yonelik faaliyetler

Küçükken, anne ve babanın bize güvendiğini ve inandığını bilmek, sanki sihirle çok güçlü hissetmemizi sağlar çünkü her şeyi bilirler. Ve yapmak istediklerimiz ilk seferinde doğru sonuç vermese bile, onların güvenine güvenmeye devam etmek, hüsrana uğramamamıza ve tekrar denememize yardımcı olur.

Bu, çocuklara yalan söylemek ve her zaman, bazı durumlarda gerçekten yapamayacaklarını bilerek, ne gerekiyorsa yapacaklarına güvendiğimizi söylemek değildir. Bunun nedeni, görevin yaşlarına uygun olmaması, henüz hazır olmaması veya basitçe imkansız olması olabilir (diğer çocukların fantezilerinin yanı sıra zihinleriyle nesneleri uçurmak veya hareket ettirmek gibi). Güvenimiz gerçek ve haklı olmalıdır.

Onlara güvenerek, özgüvenlerini geliştirmelerine yardımcı olacaksınız. Yapabileceklerine inanacaklar (ki bu başarabilmenin ilk adımıdır), kolay pes etmeyecekler ve kendilerinden emin oldukları ve yapacaklarına inandıkları için onları hedeflerine yaklaştıran alternatifler ve çözümler arayacaklardır.

6. “Seni anlıyorum” veya “Nasıl hissettiğini anlıyorum”

Bu ifade, empatiyi ve çocuklarımızın duygularıyla olan bağı yansıtır ve bizim anlayışımıza ve desteğimize güvenebileceklerini onlara açıkça gösterir. Hem çocuklar hem de yetişkinler için birinin bizi anladığını bilmek bizi desteklenmiş, özdeşleşmiş ve daha sakin hissettirir.

Çocuklar anlaşılmadıklarını hissettiklerinde hüsrana uğrarlar ve bu hayal kırıklığı, diğer şeylerin yanı sıra uygunsuz veya saldırgan davranışlara, haksız öfke nöbetlerine, kontrolsüz ağlamaya ve çığlıklara yol açan çok olumsuz duygular geliştirmelerine yol açabilir. Bu onların içlerinde barındırdıkları tüm anlayışsızlığı umutsuzca ifade etme biçimleridir.

Doğru zamanda basit ve dürüst bir “Seni anlıyorum” sözü her şeyi değiştirebilir. Benzer bir durumu yaşadığımız veya onlarla aynı şeyleri hissettiğimiz bir anı paylaşarak bu söze daha da güç katabiliriz. Bu şekilde her şeyin her zaman mükemmel olmadığını ve anne ve baba dahil herkesin başına iyi ve kötü şeyler geldiğini görecekler.

7. “Gerektiği kadar ağlayabilirsin”

Ağlama, hem çocukların hem de yetişkinlerin belirli durumlarda yaşadığı tamamen doğal bir süreçtir. Seçilmemiştir, öylece olur ve sonsuza kadar sürmez. Rahatladığımızı hissetmeye başlar başlamaz ağlamayı bırakırız. Çocuklardan ağlamamalarını istemek, duygularını bastırmalarını istemektir ve bu şekilde onları yönetmeyi asla öğrenemeyeceklerdir.

Bu nedenle, yapabileceğiniz en iyi şey, her zaman sağlıklı ve yapıcı bir şekilde ne hissettiklerini anlamalarına yardımcı olmaya çalışarak, kendilerini ifade etmelerine, onları dinlemelerine ve desteğinizi sunmalarına izin vermektir. Duygular ve hisler -hem olumlu hem de olumsuz- kesinlikle hayatlarının geri kalanında günlük hayatlarının bir parçası olacaktır.

8. “Çok teşekkür ederim”

Çocuklara başkalarının eylemlerini takdir etmeyi ve onlar için şükretmeyi öğretmenin örnek olarak liderlik etmekten daha iyi bir yolu var  mı? Ne yaptığınızı biliyorum, bunu takdir ettiğimi ve beni mutlu ettiğini bilmenizi istiyorum anlamında kullanılan birçok teşekkür ederim ifadesi faydalı olacaktır. Çocuklarınıza minnettarlığınızı gösterebileceğiniz birçok durum vardır. Örneğin günlük hayatınızda odalarını topladıklarında, size masayı toplamanız sırasında yardım ettiklerinde bu cümleyi kullanabilirsiniz.

kaynak

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Yazar hakkında

Öykü Cengiz

Toplumları öğrenmeyi ve insanları anlamayı amaç haline getirmiş, sosyal medya alanına ilgili yoga, meditasyon ve spiritüel konulara meraklı bir sosyoloji öğrencisi.

Yorum yap